MESLEKTAŞLARIMIZI DA KAPSAYAN;
“GENÇ GİRİŞİMCİLERE SAĞLANAN KAZANÇ İSTİSNASI VE SİGORTA PRİM TEŞVİKİ“
GENÇ GİRİŞİMCİLERDE KAZANÇ İSTİSNASI
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 20 nci maddesi ile 10.02.2016 tarihinden itibaren ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunan genç girişimcilerin, faaliyete başladıkları takvim yılından itibaren üç vergilendirme dönemi boyunca elde ettikleri kazançlarından yıllık 75.000 TL’lık kısmı gelir vergisinden istisna edilmiştir.
Yararlanma Şartları:
• İşe başlamanın kanuni süresi içinde bildirilmiş olması.
• Kendi işinde bilfiil çalışılması veya işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi.
• Faaliyetin adi ortaklık veya şahıs şirketi bünyesinde yapılması halinde işe başlama tarihi itibarıyla ortakların tamamının tüm şartları taşıması.
• Faaliyeti durdurulan veya faaliyetine devam eden bir işletmenin ya da mesleki faaliyetin (ölüm nedeniyle faaliyetin eş ve çocuklar tarafından devralınması hali hariç olmak üzere) eş veya üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan veya kayın hısımlarından devralınmamış olması.
• Mevcut bir işletmeye veya mesleki faaliyete sonradan ortak olunmaması.
Genç Girişimci Kazanç İstisnasından Kimler Yararlanır.
Vergi mükellefiyeti başlangıç tarihi itibari ile 18 yaşını doldurmuş Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunan, Mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla 29 yaşını doldurmamış tam mükellef gerçek kişiler, yararlanabilir.
GENÇ GİRİŞİMCİLERE SAĞLANAN SİGORTA PRİM TEŞVİKİ
01.06.2018 tarihinde yayınlanan 292 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ve 2018/28 sayılı Genç Girişimci Teşvik Uygulaması SGK Genelgesi ile 5510 sayılı Kanun’un 4/1-b maddesi kapsamında yapılan düzenleme doğrultusunda ilk defa sigortalı sayılan gerçek kişilerin primleri, tescil tarihinden itibaren bir yıl süreyle 5510 sayılı Kanun’un 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas kazanç alt sınır üzerinden Hazinece karşılanacaktır.
Sigorta Prim Teşvikinden Yararlanma Şartları Nelerdir?
• Kendi işinde bir fiil çalışılması veya işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi.
· Faaliyetin adi ortaklık veya şahıs şirketi bünyesinde yapılması hâlinde, ortaklar arasında sadece en genç ortak sigorta prim teşvikinden faydalanabilecektir.
· Prim teşvikinden faydalanabilmeleri için tüm ortakların ayrı ayrı teşvik şartlarını taşımaları gerekmektedir.
· Ortaklardan herhangi birinin teşvik şartlarını taşımaması halinde, diğer ortaklar da sigorta prim teşvikinden yararlanamayacaktır.
Sigorta Prim Teşviki İçin Başvuru Nasıl ve Nereye Yapılacaktır?
Sigorta prim teşvikinden yararlanmak isteyen sigortalıların tescil işlemleri, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 20 nci maddesi kapsamında bağlı bulundukları vergi dairesinden temin
edecekleri “Genç Girişimcilerde Kazanç İstisnası” belgesi ile bağlı bulundukları sosyal güvenlik il/merkez müdürlüklerince yapılacaktır.
Sigorta Prim Teşvikinden Kimler Yararlanır.
• 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 20 nci maddesi kapsamında genç girişimcilerde kazanç istisnasından faydalananlar.
• Mükellefiyet başlangıç tarihi itibariyle 18 yaşından büyük ve 29 yaşından küçük olanlar.
• 01.06.2018 tarihinden itibaren ilk defa 5510 sayılı Kanun’un 4/1-b maddesi kapsamında sigortalı sayılan gerçek kişiler.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Konya Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü
Sayı : 31435689-120[E.513630-E.48496-E.50314]-E.67622
Konu : Genç Girişimcilerde Kazanç İstisnası
İlgi : 19.11.2018 tarihli özelge başvurunuz.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden; Başkanlığımız … vergi numarasında kayıtlı mükellefi olduğunuz, mimarlık faaliyetiniz dolayısıyla 03.01.2018 tarihinden itibaren … Vergi Dairesi Müdürlüğünde mükellefiyet tesis ettirdiğiniz Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20 nci maddesinde yer alan genç girişimcilere kazanç istisnasından yararlandığınız, daha sonra 15.09.2018 tarihi itibariyle işinizi terk ettiğiniz ancak, 05.10.2018 tarihinde işe başlama bildirimi vererek faaliyetinize yeniden başladığınız belirtilerek, 2018 yılı için yararlanmadığınız dönem ile takip eden 2019 ve 2020 yılları için söz konusu istisnadan yararlanıp yararlanamayacağınız hususunda görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20 nci maddesinde;
“Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunan ve mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla yirmi dokuz yaşını doldurmamış tam mükellef gerçek kişilerin, faaliyete başladıkları takvim yılından itibaren üç vergilendirme dönemi boyunca elde ettikleri bu kazançlarının 75.000 Türk lirasına kadar olan kısmı, aşağıdaki şartlarla gelir vergisinden müstesnadır.
…” hükmü yer almaktadır.
Konuya ilişkin olarak yayımlanan 292 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin;
“İstisna uygulaması” başlıklı 4 üncü maddesinde;
“(1) İstisnadan, 6663 sayılı Kanunun Resmî Gazete’de yayımlandığı 10/2/2016 tarihinden itibaren ticari, zirai veya mesleki faaliyet nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunanlardan Kanunda öngörülen şartları taşıyanlar yararlanır. Dolayısıyla bu tarihten önce işe başlayan mükelleflerin söz konusu istisnadan yararlanmalarına imkan bulunmamaktadır.
(2) İstisna şartlarını sağlayan mükelleflerce daha sonra herhangi bir nedenle faaliyetin terk edilmesi durumunda, terk tarihine kadar elde edilen kazançlar dolayısıyla istisnadan yararlanılır. Faaliyet terk edildikten sonra istisna kapsamındaki söz konusu faaliyetlere tekrar başlanılması halinde ise adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunması şartı ihlal edilmiş sayılacağından bu istisnadan yararlanılamaz.
Örnek 5: Bayan (F), 21/5/2016 tarihinde mimarlık faaliyetine başlamış olup istisna şartlarının tamamını taşımaktadır. Bayan (F), bu faaliyetini 3/3/2017 tarihinde terk etmiş, 2/2/2018 tarihinde anılan faaliyetine yeniden başlamıştır.
Buna göre; Bayan (F), 2016 ve 2017 yıllarında elde ettiği kazancı dolayısıyla istisnadan yararlanacak ancak, 2/2/2018 tarihinde yeniden işe başladığı faaliyeti için ilk defa işe başlama şartını ihlal etmesi nedeniyle, 2018 ve izleyen yıllar için söz konusu istisnadan yararlanamayacaktır.”
“Yararlanılacak istisna tutarı” başlıklı 5 inci maddesinde;
“…… (2) Takvim yılı içerisinde işe başlanılması veya işin terk edilmesi durumlarında; işe başlama tarihinden yıl sonuna kadar olan kıst dönem bir vergilendirme dönemi, takvim yılı başından işin terk edildiği tarihe kadar olan kıst dönem ise bir vergilendirme dönemi sayılacak olup bu dönemler için istisnadan tam olarak yararlanılır.
Örnek 8: 1/3/2016 tarihinde avukatlık faaliyetine başlayan ve istisnadan yararlanma şartlarının tamamını taşıyan Bayan (C)’nin 1/3/2016-31/12/2016 tarihleri arasında elde ettiği serbest meslek kazancı 50.000 Türk lirasıdır. Bayan (C)’nin elde ettiği serbest meslek kazancının 50.000 Türk liralık kısmı için istisnadan yararlanılacak olup, kalan 25.000 Türk liralık tutar ertesi yıla devredilemeyecektir.
…” açıklamalarına yer verilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre; istisna şartlarını sağlayan genç girişimcilerden bir süre sonra faaliyetlerini terk edenlerin, sadece terk ettiği tarihe kadar elde edilen kazançlar için istisnadan faydalanması, ancak, istisna kapsamındaki faaliyetini terk ettikten sonra yeniden başlaması durumunda ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunması şartı ihlal edilmiş sayılacağından, istisnadan faydalanması mümkün değildir.
Buna göre; 03.01.2018 tarihi itibariyle başladığınız mimarlık faaliyetinizi 15.09.2018 tarihinde terk etmeniz nedeniyle, 05.10.2018 tarihinde adınıza yapılan mükellefiyet tesisi, ilk defa mükellefiyet tesisi olarak değerlendirilemeyeceğinden, genç girişimcilerde kazanç istisnasından yararlanmanız mümkün bulunmamaktadır.
2020 aralık ayına kadar basit usulde taksicilik yapan mükellef aralık ayından itibaren ek bir iş yeri açarak gelir vergisi mükellefi oldu. 2020 yılı Basit usul kazancı 21.000 TL bu kazançtan 13.000 TL kazanç indirimi düşebilir miyiz?
Ticari kazancı basit usulde tespit edilen mükelleflerin 2020 yılına ait olup 2021 yılında beyan edecekleri ticari kazançlarına 13.000 TL’lik kazanç indirimi uygulanacaktır.
Bu kapsamda;
- İndirim, basit usule tabi mükelleflerin sadece ticari kazançlarına uygulanacak olup beyana tabi diğer gelir unsurlarının da (kira geliri, menkul sermaye iradı vb.) bulunması halinde bu gelirlere indirim uygulanmayacaktır. Ayrıca, vergilendirme döneminde kazanç elde edilmemesi veya 13.000 TL’nin altında kazanç elde edilmesi nedeniyle yararlanılamayan indirim tutarı ertesi yıllara devredilemeyecektir.
- Ticari kazancı basit usulde vergilendirilen mükellefler, genç girişimcilere ilişkin 75.000 TL’lik kazanç istisnası ile 13.000 TL’lik kazanç indiriminden birlikte yararlanamazlar.
- Ticari kazancı basit usulde tespit edilen mükelleflerden genç girişimcilere ilişkin kazanç istisnası ile 13.000 TL’lik indirime ilişkin şartları birlikte taşıyanlar, söz konusu istisna veya indirimin hangisinden faydalanacaklarını kendileri belirler.
- BASİT USULE TABİ MÜKELLEFLERİN HERHANGİ BİR NEDENLE TAKVİM YILI İÇERİSİNDE GERÇEK USULE GEÇMELERİ DURUMUNDA, 13.000 TL’LİK İNDİRİMDEN YARARLANMALARI MÜMKÜN DEĞİLDİR.
Ayrıca, gerçek usule geçen mükellefler genç girişimci istisnasına ait diğer şartları taşısalar dahi ilk defa mükellefiyet tesis edilme şartı ihlal edilmiş olduğundan, söz konusu istisnadan da yararlanamazlar.
Basit Usulde Ticari Kazancın Tespiti Nasıl Yapılır?
Basit usulde ticari kazanç, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler ve satılan malların alış bedelleri arasındaki müspet farktır. Bu fark yapılan faaliyetle ilgili olarak Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre alınması ve verilmesi mecburi olan alış ve giderler ile hasılatlara ilişkin belgelerde yazılı tutarlara göre hesaplanacaktır.
Basit Usule Tabi Mükelleflerin Defter Tutma Yükümlülüğü Var Mıdır?
Bu usulde vergilendirilenler defter tutmayacaklardır. Bu mükellefler, kazancın tespiti ve Vergi Usul Kanununun defter tutma hükümleri hariç, bildirme, vesikalar, muhafaza, ibraz, diğer ödevler ve ceza hükümleri ile bu Kanun ve diğer kanunlarda yer alan ikinci sınıf tüccarlar hakkındaki hükümlere tabi olacaklardır.
Basit Usulde Vergilendirilen Mükellefler Hangi Hallerde Gerçek Usule Geçerler?
Basit usule tabi olmanın şartlarından herhangi birini takvim yılı içinde kaybedenler, ertesi takvim yılı başından itibaren gerçek usulde vergilendirilirler. Basit usulün şartlarına haiz olanlardan, bu usulden yararlanmak istemediklerini yazı ile bildirenler, dilekçelerinde belirttikleri tarihten veya izleyen takvim yılı başından itibaren gerçek usulde vergilendirileceklerdir. Yeni işe başlayanlar ise işe başlama tarihinden itibaren gerçek usulde vergilendirileceklerdir.
Gerçek Usulde Vergilendirilen Mükellefler Hangi Hallerde Basit Usule Geçerler?
Gelir Vergisi Kanununun 47 nci maddesinde yazılı şartları topluca taşıyan ve arka arkaya son iki yıl alış, satış ve/veya hâsılat tutarlarının her biri aynı Kanunun 48 inci maddesinde yazılı hadlerden düşük olan gerçek usule tabi mükellefler, bu şartın gerçekleşmesini izleyen yılın Ocak ayının başından otuz birinci günü akşamına kadar yazılı olarak bağlı bulundukları vergi dairesine başvurmaları halinde basit usulde vergilendirmeye geçebileceklerdir.
Söz konusu mükelleflerin, anılan Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen faaliyetlerde bulunmaması ve diğer şartları da topluca taşımaları gerekmektedir.
Gerçek Usulden Basit Usule Geçişi Düzenleyen Mevzuat Nedir?
31/5/2012 tarihli ve 6322 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununun 46 ıncı maddesinde yapılan düzenlemeyle, gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerden, belirli şartları sağlayanlara basit usule geçme imkânı tanınmıştır.
Gerçek usulden vergilendirmeden basit usulde vergilendirmeye geçiş ile ilgili ayrıntılı açıklamalar 283 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ve 18.12.2013 tarihli ve 93 Sıra No.lu Gelir Vergisi Sirkülerinde yapılmıştır.
Gerçek usulde vergilendirildiği veya vergilendirilmesi gerektiği işini terk eden mükellefler yeniden işe başlamaları halinde basit usulde vergilendirilebilirler mi?
Gerçek usulde vergilendirilenler ile basit usulün şartlarını kaybeden mükelleflerin; işin terk edilmesi veya eş ve/veya çocuklara devredilmesi hallerinde ilgisine göre terk veya devir tarihini takip eden yılın başından itibaren iki yıl geçmedikçe basit usule dönmeleri mümkün değildir.
Gerçek usulde vergilendirilmiş olan veya vergilendirilmesi gereken faaliyetini terk eden mükellefler terk tarihini takip eden yılın başından itibaren iki yıl geçmedikçe basit usulden yararlanamayacaklardır.
Basit Usule Tabi Mükelleflerin Beyanname Verme ve Vergi Ödeme Zamanları Nasıldır?
Basit usulde vergilendirilen mükellefler, gelirin sadece basit usulde tespit edilen ticari kazançtan ibaret olması halinde beyannamelerini ŞUBAT ayının başından son günü akşamına kadar vergi dairesine verecekler ve vergilerini de ŞUBAT ve HAZİRAN aylarında ödeyeceklerdir. Basit usulde tespit edilen ticari kazancın yanında, beyana tabi başka bir gelir unsurunun da bulunması halinde, beyanname MART ayının başından son günü akşamına kadar verilecek, vergiler de MART ve TEMMUZ aylarında ödenecektir.